Acı bakla (Lupinus) çiçekleri üzerinde bir bal arısı (Apis mellifera) Foto: Uli Brox, https://www.flickr.com/people/ulibrox/ |
Kırsal hayattan uzaklaşmış günümüzün
şehir insanları genellikle böceklerden ya korkuyor ya da iğreniyor. Tabi bunun
istisnaları da yok değil, kimi toplumlar o korkulan veya iğrenilen canlıları
gıda maddesi olarak tüketebiliyor(!). Hala dedim çünkü yapılan arkeolojik
keşifler milyonlarca yıl önce ilkel insanların temel besin kaynakları arasında
böceklerin de önemli bir yeri olduğunu bulguladı. Buradan belki de şunu
çıkarmak gerekiyor: uygarlık, sadece teknolojik ya da ekonomik bir gelişmeyle alakalı
değildir. İnsanlık, böcekleri “henüz” (!) yemek zorunda kalmasa bile böceklerle
birlikte yaşamayı öğrenmek zorunda. Henüz dedim çünkü küresel iklim değişikliği
ile birlikte yaşadığımız doğa felaketleri bizi yeniden bunu yapmaya mecbur
bırakabilir. Dünyadaki canlı yaşamın yüzde 90’ını böcekler oluşturuyor ve
çiçekli bitkilerin yeryüzünde ilk ortaya çıktığı andan beri buradalar. Kesinlikle
kabul ediyorum, özellikle de kimi böceklerle aynı yaşam alanını paylaşmak
zorunda kalıyorsanız bu sizin için büyük bir soruna dönüşebilir fakat doğada
zararlı böcekler olduğu gibi yararlı böcekler de var. Bu yazının konusunu da işte
bu yararlı böceklerden gezegen için en faydalı ve gözümüze en hoş görünenleri yani
arılar, kelebekler ve onların sevdiği bitkiler oluşturuyor.
Çördükotu (Hyssop officinalis) üzerinde lindera çatalkuyruk (Papilio troilus) Foto: Melodyanne, https://www.dreamstime.com/melodyanne_info |
Az önce bahsettiğim küresel iklim
değişikliği ve insan kaynaklı kirlilik ne yazık ki doğadaki doğal polen
taşıyıcılarının sayısını da hızla azaltmakta. İnsanların zararlı böceklere
karşı geliştirdikleri korunma yöntemlerinin başında gelen pestisitlerin (böcek
ilaçları) ve verimliliği arttırmak için kullanılan kimyasal gübrelerin yaygınlaşması
toprağı zehirleyerek böceklerle birlikte onlarla beslenen başka canlıların da
ölmesine yol açıyor. Fakat özellikle arı ve kelebeklerin sayısındaki bu azalma
kuşkusuz çiçekler arasında tozlaşmanın azalması ve bitkilerin daha az meyve ve
tohum vermesi, yani daha az gıda üretebilmesi anlamına geliyor. Eğer dünya
üzerinde arı ve kelebek türleri olmazsa, tozlaşmayla üreyecek şekilde evrimleşen
tüm bitkiler de yeryüzünden silinebilir. Bitkilerin yok olması halinde ise
gezegendeki hiçbir canlının hayatta kalabilmesi mümkün değil çünkü hepimizin temel
besin kaynağını bitkiler oluşturuyor. İşte bu nedenle arı ve kelebeklerin
nüfusunun arttırılması için gereken önlemlerin alınması çok ama çok önemli. Aslında
bunun için hepimiz bir şeyler yapabiliriz. Öncelikle böcek ilacı ve kimyasal
gübre kullanımını azaltabilir, bu yararlı böceklerin sevdiği, bolca polen ve
nektar üreten bitkilere bahçelerimizde ya da balkonlarımızda yer verebiliriz.
Peki bahçesi ya da balkonu (hatta
sadece bir pencere kenarı) olan bizler bu canlıları nasıl memnun edebiliriz?...
Kelebekler güneşi bol alan, üzerlerine konabilecekleri geniş yüzeyler bulunan,
bol nektar üreten bitkilerle dolu bahçeleri severler. Kelebekler bahçenizde en
fazla kırmızı, mor, pembe, turuncu ve sarı renkte çiçeklere sahip olan
bitkilerinize ilgi gösterirler. Devedikeni (Cirsium arvense), Yıldız çiçeği
(Aster amellus), Böğürtlen (Rubus fruticosus), Hanımeli (Lonicera japonica), Sabah
sefası (Ipomoea purpurea) ve İnciçiçeği (Convallaria majalis) kelebeklerin
bahçenizde görmekten mutlu olacağı çiçeklerdendir... Arılar da yabani doğada
bulabildikleri sarı, mor ve mavimsi renkli çiçeklere sahip olan bitkilere
egzotik çiçeklerden daha çok ilgi gösterirler. Kekik (Thymus), Lavanta
(Lavandula), Kişniş (Coriandrum
sativum), Adaçayı (Salvia), Nane (Mentha), Rezene (Foeniculum vulgare), Gülhatmi (Alcea rosea), Turnagagası
(Geranium), Gelincikgiller (Papaveraceae) ve Papatyagiller (Asteraceae) türündeki
tüm çiçekler arıları cezbeder. Birçoğu “çok yıllık” olan bu bitkilerin bakımı
da çok kolaydır. Sadece bir kez ekim ve dikim yapıldığında yıllarca yeni
nesiller üretebilirler ve fazla bir bakım ve ilgi de istemezler.
Hangi bitkileri seçeceğinize karar
verirken öncelikle yaşadığınız iklime, bulunduğunuz yüksekliğe ve
kullanacağınız toprak türüne uygun olan türleri göz önünde bulundurmalısınız.
Bir bahçe ya da balkonun ne kadar güneş aldığı, deniz etkilerine yakın olup
olmadığı, hatta hâkim rüzgar yönleri bile söz konusu bitkilerinizi seçerken
önem taşıyan unsurlardır. Yaşadığınız çevreye en uygun bitkileri bulmak için
komşularınıza danışabilir, civardaki seralara ve tabi ki internete
başvurabilirsiniz. Özellikle Bitki Günlüğüm’deki bitkiler arşivine de
uğramanızı kesinlikle tavsiye ederim. Bahçenizde bu sevimli dostlara ne kadar
bol seçenek sunarsanız, o denli çok misafir arı ve kelebekleriniz olacağından
şüpheniz olmasın. Bitkilerin çiçek açma dönemlerine bakarak bahçenizi yıl boyu
çiçekli ve hareketli tutabilirsiniz. Unutmayın ki ne kadar çok misafiriniz
olursa o denli çok meyve veya tohum hasat edeceksiniz.
Yıldız çiçeği (Cosmos) üzerinde bal arısı (Apis mellifera)
Foto: ADK Farmer Dan, http://adkfarmerdan.com/
|
Kelebek çalısı (Buddleia) üzerinde Kral kelebeği (Danaus plexippus) |
Kirli hanım çiçeği (Zinnia) üzerinde Bombus arısı |
Bol güneş alan mekanlar ve ılıman iklimler
için arı ve kelebeklerin sevdiği bitkiler arasında: Yıldız çiçeği (Aster
amellus), Ayçiçeği (Helianthus annus), Güneş Şapkası (Rudbeckia hirta),
Ekinezya (Echinacea purpurea), Kozmos (Cosmos), Altınbaşak (Solidago) gibi
papatya (Asteraceae) türleri, Oğulotu (Melissa officinalis) gibi ballıbaba
(Lamiaceae) türleri, İpekotu türleri (Asclepiadaceae), Adaçayı (Salvia),
Şakayık (Paeonia), Lavanta (Lavandula) ve Penstemon (Penstemon) geliyor. Erik,
kiraz, elma, iğde, kestane ve ıhlamur gibi meyve ağaçlarının yanı sıra domates,
salatalık ve kabak gibi sebzelerin bulunduğu, bol çiçek barındıran meyve ve
sebze bahçeleri de bu canlıların ziyaret etmeyi sevdiği yerler arasındadır. Meyve ve tohum için bolca tozlaşmaya
ihtiyaç duyarsınız, kelebekler ve arıları memnun edebilirseniz bunu sizin için
severek yaparlar.
Yarı gölgeli mekanlar ve nispeten serin
iklimler için: Menekşe türleri (Violaceae), Alev çiçeği (Phlox), Aslanağzı (antirrhinum
majus), Sabahsefası (Ipomoea), Dam koruğu türleri (Sedum), Zinya (Zinnia),
Çilek (Fragaria), Böğürtlen ve Ahududu türleri (Rubus), Yonca (Medicago sativa)
ve Acı Bakla (Lupinus) gibi baklagiller (Fabaceae), Fundagiller (Ericaceae),
Yaban mersini (Vaccinium), Nane türleri (Mentha), Kekik türleri(Thymus), Biberiye
(Rosmarinus officinalis), Süpürgetotu (Calluna), Kocayemiş (Arbutus unedo) ve
eğer yeriniz varsa bol çiçek veren bodur meyve ağaçları veya reçineli kozalaklı
ağaçlar bile düşünülebilir. Burada sayılan bitkiler dışında yaşadığınız çevreye
özgü birçok bitki bulabilmeniz de mümkün. Aynı zamanda bu bitkilerle uzunca bir
süre boyunca bahçenizin, balkonunuzun ya da pencere önlerinizin rengarenk
kalmasını da sağlayabilirsiniz. Diğer yandan kimyasal ilaç ve gübrelerden de
uzak durur, bunların doğal alternatiflerini kullanmayı seçerseniz sadece arı ve
kelebekleri değil doğadaki tüm canlıları memnun etmiş olursunuz bitki dostları.
Arı ve kelebeklerimiz hiç eksik olmasın.
Çalı minesi (Lantana camara) üzerinde Kırlangıç kuyruk kelebeği. Foto: Paul Brennan, www.publicdomainpictures.net / Halka Açık |